2 Aralık 2007 Pazar

Pars Narko Terör Hikaye

DİZİNİN HİKAYESİ:
İstanbul Narkotik başkomiseri Şamil Baturay, katıldığı rutin bir operasyonda, Türkiye’de kurulan yeni bir uyuşturucu şebekesine ait delillere rastlar. Narkotikte birlikte çalıştığı nişanlısı Zülüf ile birlikte Van’a aile ziyaretine gittiğinde ise, kendisini uyuşturucu baronlarının tam ortasında bulur.Çerkez oğlu Şamil ile Kürt kızı Zülüf’ün aşkı, Şamil’in abisinin uyuşturucuyla ilgili bir operasyonda şehit edilmesiyle daha da imkansız bir hâl alır. Abisinin kaybıyla hayata küsen Şamil, elde ettiği bazı ipuçlarıyla tekrar harekete geçer ve intikam için uyuşturucu baronlarının peşine düşer.Afganistan’dan İran’a, Van’dan Berlin’e kadar uzanan yeni bir “toz hattının” kurulmak üzere olduğunu keşfeden Şamil, zorlu bir mücadeleye girişir.

Bu toz hattının terörörgütleriyle bağı olduğunu ve uyuşturucudan kazanılan paranın terörü finanse ettiğini anlayan Şamil’in verdiği mücadele, kişisel bir gayret olmaktan da çıkarak, vatan için verilen bir mücadeleye dönüşür.Bu savaşın kazanılmasını sağlayacak en önemli ipuçları ise, Şamil’in aşkı Zülüf’de gizlidir. İstanbul Narkotik başkomiseri Şamil Baturay, katıldığı rutin bir operasyonda, Türkiye’de kurulan yeni bir uyuşturucu şebekesine ait delillere rastlar. Narkotikte birlikte çalıştığı nişanlısı Zülüf ile birlikte Van’a aile ziyaretine gittiğinde ise, kendisini uyuşturucu baronlarının tam ortasında bulur.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör Çok Konuşulucak

"Kurtlar Vadisi", "Deli Yürek" ve "Acı Hayat" dizileriyle "Deli Yürek: Bumerang Cehennemi" gibi sinema filmlerinin yapımcısı ve yönetmeni olarak tanıdığımız Osman Sınav, yine çok konuşulacak bir projeye imza atıyor. Pazartesi akşamı Sınav'ın henüz üçte birini çektiği "Pars- Kiraz Operasyonu" filminden kısa bir tanıtım izledik. Nefis bir aksiyon filmi olacak belli ki...
Sınav, her yıl bir film olmak üzere "Pars"ın serisini çekmeye de kararlı.
Sınav, narkotik işine niye girdiğini şu cümleyle özetledi:
"Türkiye eskiden uyuşturucunun geçiş yolu ülkelerinden biriydi. Şimdi ciddi bir pazar. Üç çocuk babası bir sinemacı olarak bu konuya duyarsız kalamazdım."

Sınav, 4 filmle uyuşturucunun toplumu nasıl tehdit ettiğine dikkat çekerek bir anlamda "Kurtlar Vadisi"yle üstüne düşen gölgeden de kurtulmak istediğini söyledi.
Filmin Mehmet Kurtuluş, Selçuk Yöntem, Murat Daltaban, Pelin Batu, Uğur Polat ve Hollywood'un Alman yıldızlarından Udo Kier gibi güçlü bir oyuncu kadrosu var.
Filmin kadın başrol oyuncusu ise Nida Şafak adlı isimsiz biri. Seramik sanatçısı Nida Şafak daha önce birkaç dizide küçük rollerde yer aldı. Nida Şafak; Melisa Sözen, Zeynep Beşerler ve Ayça İnci gibi 10'dan fazla yıldızın katılıp elendiği deneme çekimlerini aşarak bu filmin başrol oyuncusu oldu. Sınav'a onca isim varken neden onu ettiğini sordum, yanıtı şu oldu:
"Deli Yürek'ten önce Kenan İmirzalıoğlu denen bir oyuncu var mıydı? Kurtlar Vadisi'nden önce Necati Şaşmaz gibi bir dizi yıldızını duyan oldu mu? Aslolan senaryo."
Osman Sınav, narkotik polisinin gözüpek üyesi "Asena" rolüyle Nida Şafak'ın da yıldızlaşacağından emin.
Sınav'ın "Pars"ı isim olarak seçmesinin sebebine gelince:
Avı bir pençe mesafesinde olduğunda dahi sabretmeyi bilen, gürültüde çıtırtıyı duyan, zifiri karanlıkta görebilen bir hayvan olan pars, filmin baş kahramanı narkotikçi komiser Atilla'nın da lakabı.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör Hollywood Dizisi

Pars’ın prodüksiyonu Hollywood ayarındaOsman Sınav'ın "Pars-Kiraz Operasyonu" filminin çekimleri için İstanbul'a gelen Udo Kier, bugüne kadar aralarında "Armageddon", "Dogville", "Blade", "Dracula" gibi yapımların da olduğu 200'e yakın dünyaca ünlü filmde rol aldı.

Pamela Anderson'dan çok etkilendiğini söyleyen Kier, "Pamela Anderson ile çok iyi zaman geçirmiştim. Uzun sarı saçları beni büyüledi. Saçlarımı onun için kazıttım" dedi.Osman Sınav’ın Pars-Kiraz Operasyonu filminin çekimleri için İstanbul’a gelen Udo Kier, bugüne kadar aralarında Armageddon, Dogville, Blade, Dracula gibi yapımların da olduğu 200’e yakın dünyaca ünlü filmde rol aldı. Deneyimli oyuncu Udo Kier, Kelebek’in sorularını yanıtladı.

Osman Sınav’ın "Pars-Kiraz Operasyonu" adlı sinema filmi çekimleri için İstanbul’a gelen Kier ilk kez bir Türk prodüksiyonunda rol alıyor. Uyuşturucu satıcıları ve kullanıcıları ile onlara engel olmaya çalışanlar arasında geçen "Pars-Kiraz Operasyonu" öğrenciler, uyuşturucu baronları ve narkotik polislerden oluşan bir üçgen üzerine kurulu. Kier filmde Mehmet Kurtuluş, Selçuk Yöntem, Nida Şafak, Pelin Batu, Haluk Piyes, Uğur Polat ve Murat Daltaban’la başrolü paylaşıyor. Kier filmde Hollandalı uyuşturucu kaçakçısı Klaus Kayman’ı canlandırıyor. Sette hiç durmadan notlar alıp herkesi gözlemliyorsunuz...

- Ben Almanya’da büyüdüm, orada bir sürü Türk arkadaşım ve sevgilim oldu. Şimdi Amerika’da yaşıyorum, orada bir filmi bitirmeye çalışıyoruz, Picasso Killer diye, Mehmet Gunsur’la birlikte, Dominigue Swain de var. 3 hafta sonra Pars’ın senaryosunu aldım, daha önce hiç Türk filmi izlememiştim ama sevdim. Bu benim İstanbul’daki ilk Türk filmim. Çok büyük bir şehir burası, kalabalık, gürültülü ve trafik de fazla. Burada çok iyi zaman geçirmeye başladım ama ne yazık ki gitmek zorundayım. Filmi neredeyse bitirdik.

OSMAN SINAV İÇİN BURAYA GELDİM
Bu projeyi kabul etmenizin özel bir nedeni var mı?
- Hikaye çok güzeldi, İstanbul ve Türkiye’ye gelmek istemem de önemli bir nedendi. Amerika ve Almanya’ da Osman Sınav kimdir diye araştırdım. Başarılı televizyon dizileri var ve çok başarılı bir yönetmen. Aslında onun başarılı oluşudur beni buraya getiren. Normalde hiçbir filmi yönetmenini görmeden, onunla tanışmadan kabul etmem. Ama Osman’la tanıştığımız ilk andan itibaren birbirimizi sevdik. Elektiriğimiz tuttu. Başarılı bir yönetmen oluşu da ayrı bir durum.

Bu projeyi prodüksyon ve teknik açıdan Amerika ile kıyaslar mısınız?
- Amerika’da tüm film endüstirisi bulunduğu için stüdyo filmi çekmeniz çok kolay. Fabrika gibi Hollywood. Türkiye’deki bu ekiple çektiğimiz film sadece 3 hafta sürdü. Ama aynı zamanda çok karmaşık bir filmdi. Amerika’yla Türkiye’de yapılan bu projenin arasında çok da fark yok. Her yerde düşük bütçeli ve yüksek bütçeli filmler var. Benim için Pars-Kiraz Operasyonu büyük bir prodüksiyon. Amerika’da bir filmde çok fazla insan çalışıyor. Amerika’da oyuncuların bir sendikası var ve belli kurallarla çalışmak zorundasınız, o sendika sizi koruyor. Belli bir para ödüyoruz sendikaya. Sendika da prodüksiyonu kontrol ediyor ne zaman yemek yediğime kadar. Kaç saat çalıştığımı ne kadar izin yaptığımı falan.

Türkçe kelimeleri çok net söyleyebiliyorsunuz. Daha önceden bu Türkçe kelimeleri biliyor muydunuz?
- Hayır. Sadece insanları dinliyorum ve duyduğumu taklit ediyorum. Çok fazla sözcük bilmeye de gerek yok, "tamam", "lütfen", "çok güzel", "teşekkürler" bilmek bana yetiyor. Gerçi bildiğim birkaç kelime daha var. Ama Los Angeles’a döndüğümde Türkçe öğrenmek istiyorum. Çünkü şu an taklit ediyorum. Çok ciddiyim biraz öğrenmek istiyorum.

CEHENNEM CENNETTEN DAHA ENTERESAN
Neden kötü adamı oynamayı seviyorsunuz?
- Çünkü bu daha ilginç bir şey. Hiç kimse iyi adamı sevmez. Çünkü herkes iyi olmak zorundadır. Ama şeytanı oynadığınız zaman bir şekilde herkesin içindeki şeytanı ortaya çıkarma şansınız vardır. İnsanlar filmlerimi gördüğünde "Ooo çok kötüsüün" diyorlar. Ama onu seviyorlar yani. Bu tür rolleri oynamayı seviyorum. Çünkü kendi hayatımda bu rollerden çok daha farklıyım. Hatta tam tersiyim. Şeytanı oynayabilmek için aslında melek olmanız gerek. Aksi takdirde başarılı olamazsınız. Bence cehennem cennetten daha enteresan. Bütün garip insanlar orada olmalı, yani hareket cehennemde!

Dünyaca ünlü pek çok oyuncuyla çalıştınız. Muhakkak enteresan anılarınız olmuştur...
- Pamela Anderson ile iyi zaman geçirmiştim mesela. İlk tanıştığımızda çok etkilenmiştim uzun sarı saçlarından. Saçlarımı onun için kazıttım. Çok iyi projelerde yer aldınız. Nedir bunun sırrı?- Ben çok şanslı bir insanım. İnsanlara tanışıyorum ve filmlerde onlara çalışıyorum. Bence önemli olan kariyerinize doğru bir filmle başlamak. Artistik kaygıları olan filmlerde çalışmak ya da festivallere gitmek... Bu başka genç film yapımcılarının sizi tanımasını sağlıyor.

Gala için gelip şehri gezeceğimİstanbul’u gezme fırsatı bulabildiniz mi?
- Bu filmin galası için de geleceğim İstanbul’a. Bu sefer çalışmaktan şehri fazla gezemedim. Gala için tekrar geldiğimde şehirde turist gibi gezebilmek istiyorum. Topkapı Sarayı’nı gördüm, küçük bir botla boğazda gezdim, iyi restoranlara gittim. Ama İstanbul harika insanlara sahip güzel bir şehir. Burayı gezmeyi çok isterim ama benim hayatım bu, bir yerde fazla kalamıyorum, oradan oraya gidiyorum. Örneğin buradan sonra Madagaskar’a ve İtalya’ya gideceğim. Sonra Los Angeles’a evime döneceğim. Evime döndüğümde üç tane sokak köpeğim var, onlara kavuşacağım. Tekrar kendi yatağımda uyuyacağım, arkadaşlarımla görüşeceğim. Eve dönmek ne kadar güzel olursa olsun ayrılık kısmı hep üzücü oluyor.

Lars Von Trier’le yaptığınız 30 yıla yayılan bir projeniz var.
-Her yıl sadece bir gün buluşuyoruz tüm ekiple ve 3 dakikalık bir çekim yapıyoruz. Tüm film bittiğinde 90 dakika olacak. Ne yaptığımız hakkında konuşmamız yasak. Makyaj ve efekt kullanmadan aktörler gerçekten yaşlanıyor. Çok ilginç bir proje bu.Seneye bir film daha çekeceğizÇalıştığım oyuncular çok iyi ve kibar insanlardı. Osman Sınav çok detaycı bir insan, her şeyin mükemmel olmasını istiyor. Küçük şeylere bile çok önem veriyor ama biz beraber çalışmaktan çok keyif aldık. Önümüzdeki yıl Türkiye’ye yeniden gelmeyi ve onunla bir film daha çekmeyi düşünüyorum.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör Oyuncuları

DİZİNİN HİKAYESİ:
İstanbul Narkotik başkomiseri Şamil Baturay, katıldığı rutin bir operasyonda, Türkiye’de kurulan yeni bir uyuşturucu şebekesine ait delillere rastlar. Narkotikte birlikte çalıştığı nişanlısı Zülüf ile birlikte Van’a aile ziyaretine gittiğinde ise, kendisini uyuşturucu baronlarının tam ortasında bulur.Çerkez oğlu Şamil ile Kürt kızı Zülüf’ün aşkı, Şamil’in abisinin uyuşturucuyla ilgili bir operasyonda şehit edilmesiyle daha da imkansız bir hâl alır. Abisinin kaybıyla hayata küsen Şamil, elde ettiği bazı ipuçlarıyla tekrar harekete geçer ve intikam için uyuşturucu baronlarının peşine düşer.Afganistan’dan İran’a, Van’dan Berlin’e kadar uzanan yeni bir “toz hattının” kurulmak üzere olduğunu keşfeden Şamil, zorlu bir mücadeleye girişir.

Bu toz hattının terörörgütleriyle bağı olduğunu ve uyuşturucudan kazanılan paranın terörü finanse ettiğini anlayan Şamil’in verdiği mücadele, kişisel bir gayret olmaktan da çıkarak, vatan için verilen bir mücadeleye dönüşür.Bu savaşın kazanılmasını sağlayacak en önemli ipuçları ise, Şamil’in aşkı Zülüf’de gizlidir. İstanbul Narkotik başkomiseri Şamil Baturay, katıldığı rutin bir operasyonda, Türkiye’de kurulan yeni bir uyuşturucu şebekesine ait delillere rastlar. Narkotikte birlikte çalıştığı nişanlısı Zülüf ile birlikte Van’a aile ziyaretine gittiğinde ise, kendisini uyuşturucu baronlarının tam ortasında bulur.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör Hikaye

DİZİNİN HİKAYESİ:
İstanbul Narkotik başkomiseri Şamil Baturay, katıldığı rutin bir operasyonda, Türkiye’de kurulan yeni bir uyuşturucu şebekesine ait delillere rastlar. Narkotikte birlikte çalıştığı nişanlısı Zülüf ile birlikte Van’a aile ziyaretine gittiğinde ise, kendisini uyuşturucu baronlarının tam ortasında bulur.Çerkez oğlu Şamil ile Kürt kızı Zülüf’ün aşkı, Şamil’in abisinin uyuşturucuyla ilgili bir operasyonda şehit edilmesiyle daha da imkansız bir hâl alır. Abisinin kaybıyla hayata küsen Şamil, elde ettiği bazı ipuçlarıyla tekrar harekete geçer ve intikam için uyuşturucu baronlarının peşine düşer.Afganistan’dan İran’a, Van’dan Berlin’e kadar uzanan yeni bir “toz hattının” kurulmak üzere olduğunu keşfeden Şamil, zorlu bir mücadeleye girişir.

Bu toz hattının terörörgütleriyle bağı olduğunu ve uyuşturucudan kazanılan paranın terörü finanse ettiğini anlayan Şamil’in verdiği mücadele, kişisel bir gayret olmaktan da çıkarak, vatan için verilen bir mücadeleye dönüşür.Bu savaşın kazanılmasını sağlayacak en önemli ipuçları ise, Şamil’in aşkı Zülüf’de gizlidir. İstanbul Narkotik başkomiseri Şamil Baturay, katıldığı rutin bir operasyonda, Türkiye’de kurulan yeni bir uyuşturucu şebekesine ait delillere rastlar. Narkotikte birlikte çalıştığı nişanlısı Zülüf ile birlikte Van’a aile ziyaretine gittiğinde ise, kendisini uyuşturucu baronlarının tam ortasında bulur.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör Çok Konuşulucak

"Kurtlar Vadisi", "Deli Yürek" ve "Acı Hayat" dizileriyle "Deli Yürek: Bumerang Cehennemi" gibi sinema filmlerinin yapımcısı ve yönetmeni olarak tanıdığımız Osman Sınav, yine çok konuşulacak bir projeye imza atıyor. Pazartesi akşamı Sınav'ın henüz üçte birini çektiği "Pars- Kiraz Operasyonu" filminden kısa bir tanıtım izledik. Nefis bir aksiyon filmi olacak belli ki...
Sınav, her yıl bir film olmak üzere "Pars"ın serisini çekmeye de kararlı.
Sınav, narkotik işine niye girdiğini şu cümleyle özetledi:
"Türkiye eskiden uyuşturucunun geçiş yolu ülkelerinden biriydi. Şimdi ciddi bir pazar. Üç çocuk babası bir sinemacı olarak bu konuya duyarsız kalamazdım."

Sınav, 4 filmle uyuşturucunun toplumu nasıl tehdit ettiğine dikkat çekerek bir anlamda "Kurtlar Vadisi"yle üstüne düşen gölgeden de kurtulmak istediğini söyledi.
Filmin Mehmet Kurtuluş, Selçuk Yöntem, Murat Daltaban, Pelin Batu, Uğur Polat ve Hollywood'un Alman yıldızlarından Udo Kier gibi güçlü bir oyuncu kadrosu var.
Filmin kadın başrol oyuncusu ise Nida Şafak adlı isimsiz biri. Seramik sanatçısı Nida Şafak daha önce birkaç dizide küçük rollerde yer aldı. Nida Şafak; Melisa Sözen, Zeynep Beşerler ve Ayça İnci gibi 10'dan fazla yıldızın katılıp elendiği deneme çekimlerini aşarak bu filmin başrol oyuncusu oldu. Sınav'a onca isim varken neden onu ettiğini sordum, yanıtı şu oldu:
"Deli Yürek'ten önce Kenan İmirzalıoğlu denen bir oyuncu var mıydı? Kurtlar Vadisi'nden önce Necati Şaşmaz gibi bir dizi yıldızını duyan oldu mu? Aslolan senaryo."
Osman Sınav, narkotik polisinin gözüpek üyesi "Asena" rolüyle Nida Şafak'ın da yıldızlaşacağından emin.
Sınav'ın "Pars"ı isim olarak seçmesinin sebebine gelince:
Avı bir pençe mesafesinde olduğunda dahi sabretmeyi bilen, gürültüde çıtırtıyı duyan, zifiri karanlıkta görebilen bir hayvan olan pars, filmin baş kahramanı narkotikçi komiser Atilla'nın da lakabı.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör Hollywood Dizisi

Pars’ın prodüksiyonu Hollywood ayarındaOsman Sınav'ın "Pars-Kiraz Operasyonu" filminin çekimleri için İstanbul'a gelen Udo Kier, bugüne kadar aralarında "Armageddon", "Dogville", "Blade", "Dracula" gibi yapımların da olduğu 200'e yakın dünyaca ünlü filmde rol aldı.

Pamela Anderson'dan çok etkilendiğini söyleyen Kier, "Pamela Anderson ile çok iyi zaman geçirmiştim. Uzun sarı saçları beni büyüledi. Saçlarımı onun için kazıttım" dedi.Osman Sınav’ın Pars-Kiraz Operasyonu filminin çekimleri için İstanbul’a gelen Udo Kier, bugüne kadar aralarında Armageddon, Dogville, Blade, Dracula gibi yapımların da olduğu 200’e yakın dünyaca ünlü filmde rol aldı. Deneyimli oyuncu Udo Kier, Kelebek’in sorularını yanıtladı.

Osman Sınav’ın "Pars-Kiraz Operasyonu" adlı sinema filmi çekimleri için İstanbul’a gelen Kier ilk kez bir Türk prodüksiyonunda rol alıyor. Uyuşturucu satıcıları ve kullanıcıları ile onlara engel olmaya çalışanlar arasında geçen "Pars-Kiraz Operasyonu" öğrenciler, uyuşturucu baronları ve narkotik polislerden oluşan bir üçgen üzerine kurulu. Kier filmde Mehmet Kurtuluş, Selçuk Yöntem, Nida Şafak, Pelin Batu, Haluk Piyes, Uğur Polat ve Murat Daltaban’la başrolü paylaşıyor. Kier filmde Hollandalı uyuşturucu kaçakçısı Klaus Kayman’ı canlandırıyor. Sette hiç durmadan notlar alıp herkesi gözlemliyorsunuz...

- Ben Almanya’da büyüdüm, orada bir sürü Türk arkadaşım ve sevgilim oldu. Şimdi Amerika’da yaşıyorum, orada bir filmi bitirmeye çalışıyoruz, Picasso Killer diye, Mehmet Gunsur’la birlikte, Dominigue Swain de var. 3 hafta sonra Pars’ın senaryosunu aldım, daha önce hiç Türk filmi izlememiştim ama sevdim. Bu benim İstanbul’daki ilk Türk filmim. Çok büyük bir şehir burası, kalabalık, gürültülü ve trafik de fazla. Burada çok iyi zaman geçirmeye başladım ama ne yazık ki gitmek zorundayım. Filmi neredeyse bitirdik.

OSMAN SINAV İÇİN BURAYA GELDİM
Bu projeyi kabul etmenizin özel bir nedeni var mı?
- Hikaye çok güzeldi, İstanbul ve Türkiye’ye gelmek istemem de önemli bir nedendi. Amerika ve Almanya’ da Osman Sınav kimdir diye araştırdım. Başarılı televizyon dizileri var ve çok başarılı bir yönetmen. Aslında onun başarılı oluşudur beni buraya getiren. Normalde hiçbir filmi yönetmenini görmeden, onunla tanışmadan kabul etmem. Ama Osman’la tanıştığımız ilk andan itibaren birbirimizi sevdik. Elektiriğimiz tuttu. Başarılı bir yönetmen oluşu da ayrı bir durum.

Bu projeyi prodüksyon ve teknik açıdan Amerika ile kıyaslar mısınız?
- Amerika’da tüm film endüstirisi bulunduğu için stüdyo filmi çekmeniz çok kolay. Fabrika gibi Hollywood. Türkiye’deki bu ekiple çektiğimiz film sadece 3 hafta sürdü. Ama aynı zamanda çok karmaşık bir filmdi. Amerika’yla Türkiye’de yapılan bu projenin arasında çok da fark yok. Her yerde düşük bütçeli ve yüksek bütçeli filmler var. Benim için Pars-Kiraz Operasyonu büyük bir prodüksiyon. Amerika’da bir filmde çok fazla insan çalışıyor. Amerika’da oyuncuların bir sendikası var ve belli kurallarla çalışmak zorundasınız, o sendika sizi koruyor. Belli bir para ödüyoruz sendikaya. Sendika da prodüksiyonu kontrol ediyor ne zaman yemek yediğime kadar. Kaç saat çalıştığımı ne kadar izin yaptığımı falan.

Türkçe kelimeleri çok net söyleyebiliyorsunuz. Daha önceden bu Türkçe kelimeleri biliyor muydunuz?
- Hayır. Sadece insanları dinliyorum ve duyduğumu taklit ediyorum. Çok fazla sözcük bilmeye de gerek yok, "tamam", "lütfen", "çok güzel", "teşekkürler" bilmek bana yetiyor. Gerçi bildiğim birkaç kelime daha var. Ama Los Angeles’a döndüğümde Türkçe öğrenmek istiyorum. Çünkü şu an taklit ediyorum. Çok ciddiyim biraz öğrenmek istiyorum.

CEHENNEM CENNETTEN DAHA ENTERESAN
Neden kötü adamı oynamayı seviyorsunuz?
- Çünkü bu daha ilginç bir şey. Hiç kimse iyi adamı sevmez. Çünkü herkes iyi olmak zorundadır. Ama şeytanı oynadığınız zaman bir şekilde herkesin içindeki şeytanı ortaya çıkarma şansınız vardır. İnsanlar filmlerimi gördüğünde "Ooo çok kötüsüün" diyorlar. Ama onu seviyorlar yani. Bu tür rolleri oynamayı seviyorum. Çünkü kendi hayatımda bu rollerden çok daha farklıyım. Hatta tam tersiyim. Şeytanı oynayabilmek için aslında melek olmanız gerek. Aksi takdirde başarılı olamazsınız. Bence cehennem cennetten daha enteresan. Bütün garip insanlar orada olmalı, yani hareket cehennemde!

Dünyaca ünlü pek çok oyuncuyla çalıştınız. Muhakkak enteresan anılarınız olmuştur...
- Pamela Anderson ile iyi zaman geçirmiştim mesela. İlk tanıştığımızda çok etkilenmiştim uzun sarı saçlarından. Saçlarımı onun için kazıttım. Çok iyi projelerde yer aldınız. Nedir bunun sırrı?- Ben çok şanslı bir insanım. İnsanlara tanışıyorum ve filmlerde onlara çalışıyorum. Bence önemli olan kariyerinize doğru bir filmle başlamak. Artistik kaygıları olan filmlerde çalışmak ya da festivallere gitmek... Bu başka genç film yapımcılarının sizi tanımasını sağlıyor.

Gala için gelip şehri gezeceğimİstanbul’u gezme fırsatı bulabildiniz mi?
- Bu filmin galası için de geleceğim İstanbul’a. Bu sefer çalışmaktan şehri fazla gezemedim. Gala için tekrar geldiğimde şehirde turist gibi gezebilmek istiyorum. Topkapı Sarayı’nı gördüm, küçük bir botla boğazda gezdim, iyi restoranlara gittim. Ama İstanbul harika insanlara sahip güzel bir şehir. Burayı gezmeyi çok isterim ama benim hayatım bu, bir yerde fazla kalamıyorum, oradan oraya gidiyorum. Örneğin buradan sonra Madagaskar’a ve İtalya’ya gideceğim. Sonra Los Angeles’a evime döneceğim. Evime döndüğümde üç tane sokak köpeğim var, onlara kavuşacağım. Tekrar kendi yatağımda uyuyacağım, arkadaşlarımla görüşeceğim. Eve dönmek ne kadar güzel olursa olsun ayrılık kısmı hep üzücü oluyor.

Lars Von Trier’le yaptığınız 30 yıla yayılan bir projeniz var.
-Her yıl sadece bir gün buluşuyoruz tüm ekiple ve 3 dakikalık bir çekim yapıyoruz. Tüm film bittiğinde 90 dakika olacak. Ne yaptığımız hakkında konuşmamız yasak. Makyaj ve efekt kullanmadan aktörler gerçekten yaşlanıyor. Çok ilginç bir proje bu.Seneye bir film daha çekeceğizÇalıştığım oyuncular çok iyi ve kibar insanlardı. Osman Sınav çok detaycı bir insan, her şeyin mükemmel olmasını istiyor. Küçük şeylere bile çok önem veriyor ama biz beraber çalışmaktan çok keyif aldık. Önümüzdeki yıl Türkiye’ye yeniden gelmeyi ve onunla bir film daha çekmeyi düşünüyorum.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör - Pelin Batu

Pelin Batu
1978 yılında Ankara'da dünyaya gelen Pelin Batu, dışişlerinin en ünlü diplomatlarından biri olan babası İnal Batu'nun görevi nedeniyle hayatının büyük bir bölümünü yurt dışında geçirdi. Henüz bir yaşındayken babasının tayini nedeniyle Kıbrıs'a gitmek zorunda kalan Batu, okul çağına geldiğinde ise kendini Pakistan’da buldu.

İlk ve orta öğrenimini Pakistan'da Beacon House Public School, Ankara'da Pakistan Embassy Study Group ve Hacettepe Üniversitesi Piyano Bölümü'nde yaptı. Liseyi Marymount School (New York 1993-1995) ve Mannes College of Music'te (1993-1995) okuyan Batu, New York Üniversitesi'nde Edebiyat, Tiyatro, Felsefe öğrenimi gördükten sonra Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nü bitirdi.

İslamabad, Girne, Prag, Londra, Paris, New York gibi birçok şehirde bulunduktan sonra, tatil için geldiği günden beri İstanbul'da yaşıyor. Siyaset ve politika ile ilgilenmediğini söyleyen Batu, sadece yazı yazmak ve oyunculuk yapmak istediğini belirtiyor.

Pelin Batu, ilk sinema deneyimini Ferzan Özpetek filmi olan Harem Suare ile gerçekleştirdi. Oyunculuk kariyerini birçok sinema filmi ve televizyon dizisi ile devam ettiren Pelin Batu'nun bir tane de kitabı var. Pelin Batu'nun 'Ghost Sonata' adlı oyundan en iyi kadın oyuncu ödülü bulunuyor.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör - Duygu Sen

Duygu Sen
Doğum tarihi: 25.05.1985
Doğum yeri: İstanbul
Eğitimi: Müjdat Gezen Konservatuar
Oynadığı dizi ve filmler:
Pars: Kiraz Operasyonu
Hayat Bilgisi
Çocuğun Var Derdin Var
Tövbekar
Yürekte Sızı
Aşkın Mucizeleri
Ömer Seyfettin: Velinimet - Uçurumun Kenarında

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör - Mehmet Kurtuluş

Mehmet Kurtuluş
Gerçek Adı: Mehmet Kurtuluş
Doğum Yeri: Salzgitter - Almanya
Doğum Tarihi: 27.04.1972
Ödüllerinden Bazıları:
1999: Selanik Film Festivali Oyuncu Ödülü (Kısa ve Acısız)
1999: Locarno Film Festivali Oyuncu Ödülü (Kısa ve Acısız)
1999: Adolf Grimme Ödülü (Kısa ve Acısız)

Eğitim:
- Fredenberg Tiyatro Okulu
Meraklısına...
* Equilibrium filminde 6-7 saniyelik bir rolü vardır.
* Berlin Film Televizyon Yüksekokulu'nu ilk günden bırakmış.
* Uzakdoğu sporlarına meraklı, Kung-fu yapmışlığı var.
* O aynı zamanda dalışla da ilgileniyor.
* Hürriyet'e verdiği bir röportajda "Bütün gün sabahtan akşama kadar burada oturup camdan bakabilirim" diyor.
* Dublör kullanmıyor.

Tüm Filmleri:
* Pars: Kiraz Operasyonu (2007)
* Lautlos (2004)
* Duvara Karşı (2004)
* Çıplak (2002)
* Abdülhamit Düşerken (2002)
* Tünel (2001)
* Herz (2001)
* Temmuzda (2000)
* Kısa ve Acısız (1998)
* Getürkt (1996)
* Ejderin Dönüşü (1993)

Ve Pars NarkoTerör den ;
Mehmet Kurtuluş dublör kullanmadı
Filmde Çek Cumhuriyeti'nin en büyük dublör organizasyonu olan Filmka'dan gelen ve daha önce 'Titanic' ve 'Er Ryan'ı Kurtarmak' gibi birçok yapımda rol alarak 2002 yılında 'Taurus Dublör Ödülü' kazanan güçlü bir dublör ekibi görev alıyor. 14 kişilik bu ekibin koordinatörlüğünü Jan Petrina ve Pavel Bezdek yapıyor. Takip sahnelerindeki aksiyona katılan tüm araçlar bu dublörler tarafından kullanıldı. Ancak filmin başrol oyuncusu Mehmet Kurtuluş'un dublörüne fazla iş düşmedi. Kurtuluş risk almayı tercih etti ve birçok sahnede dublör kullanmadan kendi oynadı.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör - Pars Udo Kier

Pars Udo Kier
Çocukluğu Udo Kier, 1944'te Almanya'da doğdu. 2. Dünya Savaşı'nın en yoğun yaşandığı zamanlarda, daha doğduğu ilk günlerde bir hastane bombalamasından canlı kurtuldu. 18 yaşında İngiltere'ye dil öğrenmeye gitti. Bu arada da oyunculuk dersleri almaya başladı. İlk rolü 1966 tarihli Road to Saint Tropez adlı filmde jigolo rolü oldu.

Aktörlükte yükseliş
1970'de ilk önemli filmi "Hexen bis aufs Blut gequält" (Mark Of The Devil) filminde oynadı. Film vahşi sahneleriyle dikkat çekiyordu. Bu vahşet filmindeki başarısı Flesh for Frankenstein ve Blood for Dracula adlı filmde başrol oynamasına neden oldu. Bu filmlerden sonra Udo Kier korku filmlerinin kült bir figürü olarak görülmeye başlandı. 1980'lerde de özellikle Avrupa yapımı filmlerde büyük bir ün kazandı.

Amerika'da ünlenme
1991 yapımı Benim Güzel Idaho'm filmindeki rolü ile ilk kez Amerika'da dikkat çekti. Filmin soundtrackinde kendi yazdığı bir şarkı da yer alıyordu. 1993 tarihli Even Cowgirls Get The Blues ve 1995 tarili Johnny Mnemonic filmlerinde de arkadaşı Keanu Reeves ile rol aldı. 1994 tarihli Jim Carrey ile oynadığı Budala Dedektif ve 1996 tarihli Pamela Anderson ile oynadığı Barb Wire ilgi topladı. Diğer oynadığı önemli filmler 1998 tarihli Blade, 2000 tarihli Karanlıkta Dans ve 2002'deki FeardotCom oldu.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör - Eray Demirkol

Eray Demirkol
Doğum tarihi: 02.10.1981
Doğum yeri: İstanbul
Eğitimi: Haliç Üniversitesi Tiyatro bölümü
Eray Demirkol: Tiyatro ve sinema sanatçısı. Süper Baba'da oynadığı Alim rolüyle tanınır.
Aziz Nesin sahnesinde tiyatro eğitimi alan Demirkol, çocuk yaşta sanat hayatına atıldı. İlk deneyimini Süper Baba dizisinde edinen sanatçı, Daha sonra tiyatro eğitimine Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde devam etti. Haliç Üniversitesi Tiyatro bölümünü bitirdi. Muzaffer İzgü’nün hayatını konu alan "Zıkkımın Kökü" isimli TV filminde rol aldı. Dizi film ve sinema filmlerinde rol almaya devam ediyor.

Oynadığı dizi ve filmler

Pars: Kiraz Operasyonu - 2006
Kınalı Kuzular: Son Nefes - 2007
Kınalı Kuzular: Beni Sizlerden Ayırmayın - 2007
Kınalı Kuzular: Kınalı Hasan - 2006
Kınalı Kuzular: Bedeli Çanakkale'de Ödendi - 2006
Kınalı Kuzular: Nişanlıya Verilen Söz - 2006
Kınalı Kuzular: Üçpınar'lı Ali - 2006
Kınalı Kuzular: Bir Tutam Saç - 2006
Renkler Eşyalar ve İnsanlar - 2005
Ekmek Teknesi - 2002
Deli Yürek - 1999
Süper Baba - 1993
Zıkkımın Kökü - 1992

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör - Uğur Polat

Uğur Polat
Doğum tarihi: 01.01.1961
Doğum yeri: İstanbul
Eğitimi: İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü
1979 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu çalıştı.
1981 yılında İstanbul Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu.
1985 yılında Adana Devlet Tiyatrosu çalıştı.
1987 İstanbul Devlet Tiyatrosu çalıştı.
Ödülleri:
1990 yılında Ankara Film Festivali Umut Veren Oyuncu.
1996 yılında İsmet Küntay Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu.

Oynadığı dizi ve filmler:

Pars: Kiraz Operasyonu 2006
Kayıp 2007
Mavi Gözlü Dev 2007
Kara Yılan (2) 2007
Küçük Adımlar 2007
Sis ve Gece 2006
2 Süper Film Birden 2005
Seher Vakti 2005
İstanbul Şahidimdir 2004
Sultan Makamı 2003
Güz Sancısı 2002
Karşılaşma 2002
O da Beni Seviyor 2001
Yeditepe İstanbul 2001
Beni Unutma 2000
Yıldız Tepe 2000
Ayna 2000
Çilekli Pasta 2000
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar 2000
Filler ve Çimen 2000
Kimsecikler 1999
Salkım Hanımın Taneleri 1999
Sıcak Saatler 1998
Kördüğüm 1997
Nice Yıllardan Sonra 1997
Bir Erkeğin Anatomisi 1996
Kurtuluş 1996
Bir Kadının Anatomisi 1995
Sahte Dünyalar 1995
Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri 1992
Suyun Öte Yanı 1991
Yıldızlar Gece Büyür 1991
Bütün Kapılar Kapalıydı 1990
Cahide 1989
Sis 1988

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Oyuncuları - Duygu Sen

Duygu Sen
Doğum tarihi: 25.05.1985
Doğum yeri: İstanbul
Eğitimi: Müjdat Gezen Konservatuar
Oynadığı dizi ve filmler:
Pars: Kiraz Operasyonu
Hayat Bilgisi
Çocuğun Var Derdin Var
Tövbekar
Yürekte Sızı
Aşkın Mucizeleri
Ömer Seyfettin: Velinimet - Uçurumun Kenarında

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör Oyuncular - Pelin Batu

Pelin Batu
1978 yılında Ankara'da dünyaya gelen Pelin Batu, dışişlerinin en ünlü diplomatlarından biri olan babası İnal Batu'nun görevi nedeniyle hayatının büyük bir bölümünü yurt dışında geçirdi. Henüz bir yaşındayken babasının tayini nedeniyle Kıbrıs'a gitmek zorunda kalan Batu, okul çağına geldiğinde ise kendini Pakistan’da buldu.

İlk ve orta öğrenimini Pakistan'da Beacon House Public School, Ankara'da Pakistan Embassy Study Group ve Hacettepe Üniversitesi Piyano Bölümü'nde yaptı. Liseyi Marymount School (New York 1993-1995) ve Mannes College of Music'te (1993-1995) okuyan Batu, New York Üniversitesi'nde Edebiyat, Tiyatro, Felsefe öğrenimi gördükten sonra Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nü bitirdi.

İslamabad, Girne, Prag, Londra, Paris, New York gibi birçok şehirde bulunduktan sonra, tatil için geldiği günden beri İstanbul'da yaşıyor. Siyaset ve politika ile ilgilenmediğini söyleyen Batu, sadece yazı yazmak ve oyunculuk yapmak istediğini belirtiyor.

Pelin Batu, ilk sinema deneyimini Ferzan Özpetek filmi olan Harem Suare ile gerçekleştirdi. Oyunculuk kariyerini birçok sinema filmi ve televizyon dizisi ile devam ettiren Pelin Batu'nun bir tane de kitabı var. Pelin Batu'nun 'Ghost Sonata' adlı oyundan en iyi kadın oyuncu ödülü bulunuyor.

Daha Fazlası İçin >>>

Pars Narko Terör

Daha Fazlası İçin >>>